Kredi dosya masrafı; 2014 senesinde yürürlüğe giren, Finansal Tüketiciden Alınacak Ücretler Yönetmeliği ile alınan ücrete denilmektedir ve bu yönetmelik, kredi dosya masrafı hesaplama işlemini de beraberinde getirmiştir. Bankalar tarafından, müşteriye verilen borç tutarının en fazla binde 5’i olarak tahsis edilen bir ücret türüdür.
Başlıklar
Haksız şart tanımlaması ile birlikte, bankaların kredi sözleşmesi kurallarının bazıları, haksız şart doğrultusunda kabul edilerek, müşterinin ödemiş olduğu ücretin belli bir kısmının iade edilmesi yönünde kararlar verilmiştir. Dolayısı ile özellikle; Ekim 2014 senesinden önce alınan kredilerde bu iade mümkün olabilmektedir. Belirtilen tarihten sonra alınan dosya masrafları ücreti ise kredi tutarının binde 5’inden daha yüksek tutarda ödenmesi durumunda, bu durumda ilgili tutarın binde 5’ini aşan kısmının iadesi mümkün olabilmektedir.
Kredi dosya masrafı hesaplama işleminde, ödenecek kredi faizi, her taksit zamanında kalan ana paraya tekrar faiz uygulanarak hesaplanmaktadır. Bunun için kalan ana para miktarı ile kredi faiz oranı çarpılır ve konut kredisi harici BSMV, KKDF gibi vergiler üzerine eklenir. Bazı kredi dosya masrafı hesaplama sitelerinde, kredi ödeme planı oluşturulurken aylık ödemeler sabitlenerek kredi taksit tutarı belirlenmektedir. Daha sonrasında ise, her ay ödenecek kredi faizi ve vergiler aylık taksit üzerinden düşülerek kredi ana para ödeme hesaplaması yapılır. Bu kredi hesaplama yönteminde ise, her taksit ödemesinde kalan ana para tutarı azaldığı için, ödenen faiz miktarı da her taksitte azalmaya devam etmektedir.
Kredi faiz oranları, kredi türüne ve vadeye göre değişiklik göstermektedir. Konut kredisinde ev güvencesinin olması faiz oranını düşük seviyede tutarken, ihtiyaç ve de taşıt kredilerinde oranlar biraz daha yüksektir. Faiz oranlar aslında sosyal, ekonomik ve siyasi etkenlere göre belirlenmekle beraber, dünya piyasalarının genel seyrinden de etkilenmektedir. Bu belirleme ölçütlerinden herhangi birinde olumlu gelişme olması durumunda faiz oranlarında düşüş olurken, olumsuz bir gidişat olması durumunda da faiz oranları yükselmektedir.