Adından da anlaşılacağı üzere aslında değişik para birimleri arasında exchange yapma olanağı sunan, riski yüksek olmasına rağmen kazancının da yüksek olduğu, uluslararası alım-satım imkânı sağlayan, kaldıraç da içerebilen spot bir finans piyasasıdır.
Başlıklar
Forex piyasasında işlem gören varlıkların fiyatlarında oluşabilecek ani dalgalanmalar, bu piyasadaki yatırımcılar için en büyük risk faktörüdür.
İşlem hacmi yüksek bir piyasa olduğundan, anlık hareketler bile çok büyük önem kazanmaktadır. Şayet bu hareketler iyi analiz edilmezse kazanç beklerken kayıp yaşamak kaçınılmaz olacaktır.
Forex piyasasındaki kaldıraç oranları her ne kadar yatırımcıyı cezbedecek bir özellik olsa da, yeterli donanıma sahip olmayan bir yatırımcı için ciddi kayıplara sebep olabilmektedir.
Forex Piyasası Ve Ekonomik Göstergeler Arasındaki İlişki Nedir ?
Forex piyasasını etkileyen faktörler denildiğinde ekonomik göstergelerden söz etmemek imkânsız olacaktır. Sadece forex piyasası için değil, yatırım yapılan tüm platformlarda kazanç sağlayabilmek adına iyi bir finansal okuryazar olmak şarttır. Bunun yolu ise ekonomik göstergeleri doğru yorumlamaktan geçer. Her birinin önem derecesi zamana ve şartlara göre değişkenlik gösterse de ekonomi üzerinde önemli etkilere sahip gayri safi yurtiçi hasıla, sanayi üretimi gibi göstergeler doğal olarak para birimi üzerinde de etkili olacaktır.
Merkez bankalarının faaliyet gösterdikleri ülkelerde nihai amaçları finansal istikrarı sağlamaktır ve bu amaç doğrultusunda kullandığı politikalardan belki de en önemlisi faiz politikalarıdır
Her piyasada olduğu gibi Forex piyasasında da kazanç sağlamak isteyen yatırımcı, yatırım yaptığı ülkenin para birimini etkileyecek faktörleri göz önüne alıp değerlendirme yapmalıdır. Faiz oranları da paranın değerini artıran ve dolayısıyla forex piyasasını etkileyen faktörlerin başında gelir. Her ne kadar teorik olarak “Faiz ile para birimi doğru orantılıdır “mantığı yerinde olsa da bu her durumda çalışan bir hipotez değildir. Piyasa dinamikleri değişiklik gösterdiği sürece bu ikisi arasında her zaman doğru bir orantı da olmayacaktır.
İşsizlik oranı, bir ülke ekonomisi verileri göz önüne alındığında, yükseliş ve düşüşün en belirgin göstergesi olarak tanımlanabilir. Bir ülkede istihdam ne kadar yüksekse güven endeksi de o kadar yüksek olacaktır. Buna bağlı olarak, söz konusu ülkenin para biriminin değeri artacak ve forex piyasasında bu para birimine bağlı ani dalgalanmalar yaşanması muhtemel olacaktır. Bu nedenle istihdam verileri belki doğrudan değil ama dolaylı yoldan forex piyasasını etkileyen faktörler arasında sayılabilir.
Paranın değerini etkileyen en temel sebebin yatırımcının psikolojisi ve güven duygusu olduğunu net bir şekilde görebiliyoruz. Bu bağlamda fiyat dinamiğini yatırımcının aldığı kararlar belirliyor ve buradaki hareketlenme tamemen insanın piyasaya duyduğu güvene göre şekilleniyor.
Görünürde fiyatı belirleyen o zaman diliminde yaşanan siyasi ve ya ekonomik olaylarmış gibi gözükse de aslında insanın bu olaylara vermiş olduğu tepkiler fiyatı nihai sonucuna ulaştırdığı görülüyor. Bu noktada mutlak bir doğru olmayacak ve her yatırımcı gelişmeleri farklı şekilde yorumlayıp farklı şekilde fiyatlandıracaktır.
Fiyatı dolayısıyla piyasayı etkileyecek faktörler arasında yaşanacak en olası gelişme tartışmasız siyasi gelişmeler olacaktır. İstifalar, ülke başkanının yapacağı spekülatif açıklamalar, yaşanacak olası sağlık sorunlar vb. Bunların hepsi Forex piyasasında işlem gören yüzlerce enstrümanın değerini etkileyecektir. Bu sebeple ilgili ülkede siyasi anlamda yaşanacak herhangi bir gelişme, forex piyasasını etkileyen faktörler arasında başı çekecek güce sahiptir.
Forex Piyasası Ve Enfasyon İlişkisi Nedir?
Enflasyonu tanımlayacak olursak; fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artış olduğunu söyleyebiliriz. Bu tanımdan hareketle, paranın satın alma gücü hakkında da bilgi verdiğini ekleyebiliriz. Fiyat istikrarı doğrudan merkez bankasının en temel hedeflerinden biri olduğundan, enflasyon uygulanacak para politikası araçları arasında vazgeçilmez bir unsurdur.
Ülke ekonomilerinde yaşanan enflasyonlarlar çoğu durumda etkisini kendi sınırları içinde gösterse dahi, bu durumda da mutlak bir doğru yoktur. ABD, Çin gibi büyük yatırımlara sahip piyasalarda gerçekleşecek olası bir kriz, tüm dünyayı etkisi altına alabilecek güce sahiptir. İşte buralarda yaşanacak krizler etkisini pariteler üzerinde gösterirken, diğer yanda forex piyasalarında tüm yatırımını o ülkeye ait para birimi üzerine yapmış yatırımcılara da doğrudan risk teşkil edecektir. Bu her durumda olumsuz yorumlanacak bir durum değildir elbette. Şayet yatırımcı yatırımı öncesinde yaşanacak enflasyon oranları ve etkilerini iyi yorumlarsa, forex piyasasının yatırımcıya sunduğu çift yönlü işlem özelliği sayesinde kazanç bile sağlayabilecek konuma gelecektir.
2008 krizi sonrasında gündeme gelen kur savaşlar kavramını, bir ekonominin kendi para birimi üzerinden uluslararası ölçekte rekabeti olarak tanımlayabiliriz.
Peki bu durum forex piyasalarını nasıl etkileyecek?
Yatırımcı ilgilendiği kurun üzerinde olası merkez bankası müdahaleleri kapsamında doğru tarafa doğru hareketi sayesinde, değeri düşecek para birimini satıp, yükseleceğini öngördüğü para birimi üzerine yatırım yapacak ve böylelikle büyük kazançlar sağlayabilecektir.
Forex piyasasını etkileyen faktörlerin çoğu görüldüğü üzere ekonominin genel durumu ile ilişkilidir. Bunları yorumlayan yatırımcının genel davranışı piyasadaki fiyatlar dengesini belirlerken, olası beklentileri doğru yorumlamak ve ona göre aksiyon almak, forex piyasalarında kazanç sağlamak isteyen yatırımcılar için olmazsa olmazlar arasındadır.
Anasayfa
Canlı Borsa
Borsa
Döviz Kurları
Altın
Hisse Senetleri
Endeksler
Kripto Paralar
Döviz Hesaplama
Döviz Çevirici
Kredi Arama
Haber Servisi
