Trafik kazaları maddi hasarlar ya da can kaybı, sakatlık gibi durumlar ile sonuçlanabilmektedir. Vefat ya da sakatlık durumunun dışında araçların aldığı hasarlar da kişileri maddi açıdan zara uğratılabilmektedir. Bu tür durumlarda kazalarda meydana gelen hasarlar, kazadaki suçluluk oranına göre araç değer kaybının ödenmesi gibi yasal bir hak doğmaktadır. Ancak bu tür davalar açılmadan evvel kazaya karışan kişiler kendi aralarında bir anlaşmaya gidebilmektedirler. Bu durumun yanı anlaşmanın sağlanamaması gibi olaylarda akıllara araç değer kaybı arabuluculuk zorunlu mu sorusunu getirmektedir.
İşte sizlerle paylaşacağımız bu yazı dahilinde oldukça merak edilen bu sorunun yanıtını verecek ve diğer hususların da üzerinde duracağız.
Giriş kısmında da bahsettiğimiz üzere trafik kazalarında araçlarda hasarlar oluşabilmekte ve bu hasarlar da araçların değerlerini düşürmektedir. Kaza sonucu araçta meydana gelen zarar ne kadar büyük ise, aracın 2. El piyasasındaki değeri de o kadar etkilenmekte yani düşmektedir. Bu da haliyle araç sahibi olan kişilerin maddi kayıplar yaşaması anlamına gelmektedir.
Buradan yola çıkarak trafik kazalarında araçlarda meydana gelen hasarın, aracın değerini düşürmesi ve maddi zarara yol açması durumuna araç değer kaybı denilmektedir. Bu zarar, kazada suçlu olan kişinin suçluluk oranına göre karşı taraf yani mağdur olan kişiye ödenmekte; buna da araç değer kaybı bedeli adı verilmektedir. Peki, çoğu davada olduğu gibi araç değer kaybı arabuluculuk zorunlu mu?
Trafik kazalarındaki prosedür; kazaya karışan 2 aracın kendi arasında tutanak tutması ve bu tutanak dahilinde ortaya çıkan zararın karşılanması şeklinde işlemektedir. Araçtaki zararlar ilk olarak trafik sigortalarından eğer sigorta yoksa da araç kaskolarından tahsis edilmekte yani buradan karşılanmaktadır. Eğer bir kaza sonucunda aracınızda hasar oluşmuşsa ve bu kazada %100 siz suçlu değilseniz, aracınızda meydana gelen hasar doğrultusunda karşı taraftan bu hasarın boyutu tutarında araç değer kaybı bedeli alabilirsiniz. Ancak eğer trafik kazasında %100 suçlu olan taraf sizseniz araç değer kaybı bedelinin ödenmesi için talepte bulunamazsınız.
Kazada suçluluk oranınız ne kadarsa, karşı taraftan alacağınız araç değer kaybı bedelinde o kadar indirim olacaktır. Yani eğer sizin kazadaki suçluluk oranınız %25 ise o zaman size ödenecek olan araç değer kaybı bedelinden %25 oranında bir tutar düşülmektedir. Bu bağlamda değer kayıp bedeli 10 bin TL ise o zaman %25’lik suçluluk oranı düşüldüğünde sizlere ödenmesi gereken tutar; 7.500 TL olacaktır.
Araç değer kaybı bedeli karşı tarafın aracını sigortalayan şirket ya da kaskolar tarafından ödenmektedir. Eğer karşı tarafın aracını sigortalayan sigorta şirketi ya da şahıs, hakkınız olan bu tutarı ödemiyorsa hukuki süreç başlatabilme hakkı da sizlere tanınmıştır. Ancak bu dava açılmadan evvel ilk etapta devreye arabulucular girmektedir.
Peki, araç değer kaybı arabuluculuk zorunlu mu? Eğer anlaşma sağlanamaz ve olay Sigorta Tahkim Kurumu’na ulaşırsa o zaman arabuluculuk durumunun zorunlu olmadığını belirtebiliriz.
Trafik kazalarında suçlu olan da siz olabilirsiniz mağdur olan da, bu durum fark etmez. Her iki durumda da ortaya çıkan hasarın daha doğrusu sorunların bir anlaşma dahilinde çözülebilmesi için arabulucu kişilerden yararlanılabilir. Bu durumda olay yargıya intikal etmeden kişilerin onay vereceği rakamlar belirlenir ve hasar durumu da göz önünde bulundurularak ortak bir yol aranır. Ancak eğer, mağduriyet yaşayan taraf ya da suçlu olan taraf ortaya konulan ve anlaşma için belirlenen tutarı kabul etmez ise o zaman olayın davaya çevrilme durumu gerçekleşebilir ve bu bağlamda hukuki süreç başlatılabilir.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere araç değer kaybı durumlarında kişiler anlaşmaya varabilir ve böylece olay yargıya intikal etmeden bu durum çözüme kavuşturulabilir. Ancak durumun çözüme kavuşturulamadığı anlarda o zaman hukuki işlemler başlatılabilir ve bu konuda ilgili kişilere dava açılabilir. Peki, araç değer davası kime karşı açılır?
Bilindiği üzere kaskolar, araçların araç değer kaybı bedellerini karşılamamaktadır. Bu yüzden bu tür davalar genel olarak kazaya neden olan kişiye ya da araç ruhsat sahibi şahsa karşı açılabilmektedir. Ayrıca buna ek olarak aracın sigorta işlemleri ile ilgilenen yani kısacası kazaya neden olan aracın sigortasını yapan; zorunlu mali sigortacısına da dava açılabilmektedir.
Ancak araç değer kaybı davasının açılabilmesi ya da dava açılmadan evvel bu bedelin karşılanması için gerekli olan bazı şartlar bulunmaktadır. Bu şartlara aşağıdaki alt başlık dahilinde ulaşabilirsiniz.
Araç değer kaybı arabuluculuk zorunlu mu sorusundan sonra en çok merak edilen konulardan bir tanesi de araç değer kaybının alınabilmesi için gerekli olan şartlardır. Bunları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
Araç değer kaybı davası açmak ya da olayı dava açmadan çözebilmek için yapılması gereken bazı huşular bulunmaktadır. Bunları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
Daha önce de belirttiğimiz üzere araç değer kaybı arabuluculuk zorunlu mu sorusu için böyle bir zorunluluk olmadığını bir kez daha belirtelim. Araç değer kaybı durumu kişiler arasında halledilebilir yani anlaşma ile çözümlenebilir. Ancak bu durum anlaşmaya varamıyorsa o zaman mağduriyete uğrayan araç sahibinin karşı taraf sürücüsüne, aracın ruhsat sahibine ya da kazaya neden olan aracın sigorta şirketine dava açabilme hakkının olduğunu da söylemiştik.
Peki, bu tür kazalarda araç değer kaybı için anlaşma sağlanamadığında, değer kaybı davası için hangi mahkemeye başvurmak gerekmektedir? Araç değer kaybında anlaşma sağlanamadığı ve olay davaya çevrildiğinde bu davada yetkili olan mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olacaktır. Asliye Ticaret Mahkemelerine bu dava için başvurmak için kazanın üzerinden 2 yıl geçmemiş olması şartı yer almaktadır.
Eğer kaza üzerinden 2 yıl geçmiş ise o zaman araç değer kaybı davası için başvuruda bulunamaz ve bu değer kaybı bedelini de tahsis edemezsiniz. Araç değer kaybı davaları için alanında uzman ve profesyonel bir avukattan yardım alınması, süreci kişilerin lehine çevirebilir.